Yalnızsın, tehlikedesin ve seni tehdit eden kişinin burnundan verdiği keskin nefesten bile korkuyorsun. Tehlike sana çok yakın ve seni alıkoymuş, sen öylece oturuyorsun. Yanında kendini savunmanı sağlayacak hiçbir şeyin yok ve senin canını yakan kişi bir tanıdığın. Bu durumda ne yaparsın? Bir arabanın içinde nereye götürüldüğünden ve sana birkaç dakika sonra ne olacağından habersizken kendine bir çıkış yolu bulabilir misin?
Delphine Girard tarafından 2018 yılında yapılmış olan A Sister kısa filminde tanıdığı bir erkeğin (Dary) şiddetine maruz kalan bir kadının (Alie), bir acil servis görevlisinin yardımı ile bulunduğu durumdan kurtulması anlatılıyor. Dary’den kız kardeşiyle konuşacağını söyleyerek aldığı cep telefonu, Alie’nin tek kurtuluş yolu oluyor. Alie ile operatör kadın arasında geçen teknik diyaloglar, yüzeyden bakıldığında sığ görünse de duraksamalar, dengesiz nefes alıp verişler ve ses tıkanıkları bu iki kadın arasında derinde bir yerlerde bağ kuruyor. Alie yalnız ve tedirgin edici bir durumdayken bu tedirginliği hattın diğer ucundaki operatör iliklerine kadar hissediyor, yer yer heyecanla yerinden kalkıyor ve kadının ağlamaklı sesini duyduğunda gözleri yaşla doluyor. Arka planda kadının yeri tespit edilmeye çalışılırken operatör Alie’ye illüzyonist bir cevap veriyor: “Ben buradayım”. Bu şu anlama geliyor: Ben şu an senin yanında değilim ve seni fiziksel olarak koruyamam ama sana yardım göndereceğim. Yalnız değilsin ve şu an senin korkunç bir durum içinde, sana şiddet uygulayan bir adamla, bir arabanın içinde sıkıştığını biliyorum. Merak etme kurtulacaksın, beraber kurtulacağız. Stres anında savaş ya da kaç ilkesiyle çalışan bedenimizde cep telefonu Alie’nin hem savaşı hem de kaçışı etkin olarak pratik ettiği bir alan haline geliyor.
Birbirini tanımayan iki kadın. Biri Dary’nin yanında bir diğeri ise bu yabancıya kilometrelerce uzakta ancak ikisi de Dary’nin şiddetini ve baskısını üzerinde hissediyor. Dary, operatör için bir yabancı ama şiddeti ve Alie üzerinde yarattığı çaresizlik ona çok tanıdık.
